30 Ocak 2008 Çarşamba

İçimde dolaşan minik bi Balık mı var ne!

Bebişim büyüyor. Günden güne bana varlığını daha da çok hissettirir oldu. Başlarda sadece ben hissediyordum pıt pıt... ları. Fakat o pıt pıt lar benim küçük balığım mı yoksa bağırsak hareketleri mi tam olarak emin olamıyordum! Ama son iki haftadır baya ciddi hissedilir şekilde pıtırtılar olmaya başladı. Bazen aşırı oluyormuş gibi geliyor, şaşkınlıkla beraber komik de geliyor. Gece yatınca ve işyerinde bilgisayar başında otururken daha çok oluyor sanki! Birdenbire kendi kendime gülmeye başlıyorum ama cidden komik geliyor; yaşıyor, oynuyor diyorum insana mutluluk veren bi duygu bu çok özel çoook. Artık babamız da hissedebiliyor pıt pıtları. Tabi o gün ona bi hediye aldıysa!
Orda bile ona özel bi yaşam var uyandığı-uyuduğu, hareket ettiği, az hareket ettiği, çok hareket ettiği... onun keyfine kalmış! Aaaa hareket ediyor diyip elini karnıma koyan insanları bile tanıyor belki de! Ona göre bazen birdenbire duruyor, tam ellerini çektikten sonra tekrar harekete başlıyor! :)) Bunların hepsi bir mucize Allah tarafından bana yaşatılan binlerce kez şükretsem de yetmeyecek olan bir mucize. Minik balığım, mucizem; şimdiden annen seni çoook seviyor.....

18 Ocak 2008 Cuma

Mutlu Başladık Şükürler Olsun...


2008 Yılı ile ilgili ilk ve en önemli beklentim gerçekleşti. Binlerce kere şükretsem yine de az ve yetersiz kalacağını düşünüyorum. Genetik inceleme bitti ve Amniyosentez sonucumuz belli oldu. Şükürler olsun herşey normal. Biz de derin bir "ohhh" çektik ve artık önümüzü daha net görebilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Artık bu blogda hep pozitif ve keyifli şeylerden bahsetmek istiyorum. Heeeyy bu bloğa girip de yazıları okuyan sessiz çoğunluk yorum yazmıyorsunuz bari dua edin hadi bakiim :D

8 Ocak 2008 Salı

2008 Mutlu Başlangıçların Yılı Olsun...

Yeni yeni fark ediyorum aslında geçen yıllar benim için o kadar da önemli değilmiş. Evet yılbaşlarını kutlardım önümdeki yeni yıla dair ben de beklentiler içine girerdim, heyecan duyardım. Fakat 2008 yılı benim için daha bi farklı beklentiler içine girdiğim, nasıl desem bi milat olarak kabul etmek istediğim bir yıl artık. Tanrımdan dileğim ve 2008 den beklentilerim; önce sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilmek, ailemin ve sevdiklerimin de sağlıklı olması, huzur, mutluluk ve barış... e tabi bir de tüm bunları sağlamaya yetecek kadar gerekli olan finansman! Umarım çok şey istemiyorumdur.

2 Ocak 2008 Çarşamba

25 Aralık 2007 Herhalde benim için 2007 yılında daha kötü bir gün olmamıştır! Elimin kolumun bağlandığı, çaresiz kaldığım, anne olabilmenin ne kadar zor olduğunu bir kez daha gördüğüm gün.
Neyse 25 Aralık 2007 salı günü ayrıntılı ultrason için randevumuz var. Küçüğümü göreceğim ama bu sefer daha detaylı. Meşhur radyolog amcamız bize boy boy fotoğraflarını verecek ben seçtiklerimi bloğuma koyacağım ve küçüğüme ilerde gösterilmek üzere saklanacak.... Ne hayaller ne düşünceler... Nitekim hiç biri de hayal ettiğim gibi olmadı!
İşyerinden izin aldık ve meşhur radyolog amcamızın muayenehanesine gittik. Zaten aksilik ordan başladı ki gittiğimizde bir arızadan dolayı bayadır elektriklerin kesik olduğunu ve elektrikler gelene kadar beklemek zorunda olduğumuzu öğrendik. Orada bulunan diğer çiftler gibi biz de oturup beklemeye başladık. Kocalarıyla beraber gelen karınları şiş bayanlar, hepsi de göz ucuyla birbirini inceliyor. Sessiz ve heyecanlı bekleyiş. Beklemek ne kadar zor, yaklaşık 1 saat sonra arıza giderilmiş olacak ki elektrikler geldi ve hastalar tek tek içeri alınmaya başladı. Hemen saate bakıyorum ilk hasta 15 dakika içerde kalıyor sonra yan odaya alınıyor oradan elinde fotoğrafları mutlu mesut ayrılıyorlar. Sonra sıradaki o da 15 dakka kalıyor aynı senaryo sıradaki... Her çifti tek tek inceliyorum içeri girmeden önceki halleri çıktıktan sonraki halleri sanki herkes karnesini alan birer öğrenci edasıyla ellerinde tek sayfalık bir rapor ve birkaç tane de resim. Benim ise beklemekten midir içinde bulunduğum psikolojidenmidir nedir içimde bir sıkıntı kalp atışlarımda bir artış... Hakkımızda hayırlısı olsun diyorum. Sanırım bi tuvalete gitsem iyi olacak!
Son 2 çift kalıyoruz içerde sanırım artık sıra bizde! Evet adım okundu nihayet giriyorum karanlık odaya; göbeğini aç, uzan, bekle...
Meşhur amcam geldi ayyy bebişimi görücem artık cinsiyeti de kesinleşecek kendi doktorum bize 11 haftalıkken söylemişti aslında ama yine de emin olmak lazım! Bebeğimin normalden biraz daha büyük olduğunu söyledi önce ewt dedim onu biliyorum. Sonra ense derisi kalınlığının normalden biraz daha fazla olduğunu normali 3,5-4 mm olması gerekirken benim bebeğimin 6,5 mm olduğunu söyledi önce nasıl yani bu tam olarak ne demek oluyor eminmisiniz? Ayrıca diye devam edip böbreklerinde de bi problem olduğunu, hem böbrekleri hem de ensesinde bu görmüş olduğu durumlardan dolayı down sendromu riskine karşı amniyon sentez yapılmasının iyi olacağını... İşte o gün hayatımda yediğim en hakiki tokatı suratıma yemiş gibi oldum. Hep meraktan çatlarcasına yattığım yerden doğrulmaya çalışarak küçüğümü görmek için ekrana bakmaya debelenen ben bir anda sanki üzerime tonlarca ağırlık bırakılmış gibi öylece nefessiz kalakaldım. Ne yani oğluşumun sağlığı iyi değilmiydi oysa yeni yeni pıt pıt larını hissediyordum. Sadece bana özel.
Kesin diye bişey yok hatta büyük ihtimalle bişey çıkmayacak sadece emin olmak için amniyonsentez dedi radyolog tekrar tekrar... Ya o zaman neden riske atayım ki bebeğimi! Ayrıca bize fotoğraf vermeyi unutuyor yazıcısını kapattığı için de daha sonra vereyim çocuklar diyor. Zaten hiçbir hayalim gerçekleşmedi ki!
Odadan çıkıyoruz bizden sonra sırada kalan son çifti alıyorlar. Bekleme salonunda oturup doktorumu arıyorum olanları anlatıyorum ve geliyoruz biz senin yanına diyorum. Gereken neyse yapıcaz merak etme diyor bana.
Biz ordan ayrılıp kendi doktoruma gidiyoruz apar topar. Bizi beklerken oda birkaç doktor arkadaşını arayıp bizim konuyu danışmış olacak ki gittiğimizde amniyon sentezin yapılırsa daha iyi olacağından bahsetti. Hatta yanımızda fln da görüşmeler yaptı. Nitekim zaman kaybetmeden yarın bu işi yapalım dedi. Bana bebeğime zarar gelmeyeceğine dair söz verdi. Saat kararlaştırıldı. Hemen annemlere gittik ordan internetten amniyon sentezi araştırdık. O geceyi doğru düzgün uyuyamadan azap içinde dualar ederek geçirdim.
Ve 26 Aralık Çarşamba annem eşim ben hastanedeyiz prosedürlerle dolu yasal işlemler, kalabalık, hayatımda hiç o kadar hamileyi bir arada görmemişimdir herhalde! Hayatım boyunca doktorlardan ya da doktora gitmekten korktuğumu hiç hatırlamıyorum. Canı tatlı asla olmadım bu saaatten sonra da olmam herhalde! Ayyy acıycak mı kesin çok acıycak muhabbetleri de beni hep sıkmış ve komik gelmiştir. Sonunda başımıza bişey gelmeden şükürler olsun ki sıvı alındı. Sonuç için beklemek çok zor olacak çünkü kesin sonuç 3 hafta sonra belli olacak. İnşallah yaşadığımız sıkıntı bununla sınırlı kalsın, bitsin gitsin bi daha da olmasın. Allah oğluşumu sağlıklı bi şekilde kucağıma almayı nasip etsin 2008 den tek dileğim