21 Ağustos 2009 Cuma

Sonunda Geldik....

Aslında son yazımı 10 Mayısda yazdığımı görünce dumur oldum. O kadar olmuşmu buraya bişeyler yazmayalı, yazamayalı! Ne zor geldi tekrar yazmak anlatamam. Lakin bu kadar süredir bişey yazmadığım için de kendimi suçlu gibi hissediyordum. Neyse biyerlerden başlamak lazım! Bu süre zarfında oğluş da büyüdü tabi yaşına girdi, yürümeye başladı, daha bi yaramazlaştı, kabına sığmaz oldu artık benim yaramaz bücürüm :)) Bırakın beni ben kendim yürürüm de, koşarım da, coşarım da, yemek de yemiycem modunda. Uyku problemimiz zaten hep vardı....tam Efe olduk yani. yakın plan resimlerini ilerleyen günlerde koyacağım tabi ki. Şimdiden söyleyeyim eski tombişliğimiz kalmadı zaten yemek yediremediğime kendi doktorumuz dahil kimse inanmıyordu kalan kredilerini de kullandı efe oğlan ve şimdi artık zayıf bi oğlan. Napalım sağlık olsun yeterki hasta olunmasın.
Gelelim yokluğumun nedenlerine klasik oğluşdan hiçbirşeye fırsat olmuyor. Lap top görünce otomatik man o da bişeyler yazmak istiyor ve bu istek genellikle koparılan laptop tuşlarıyla neticeleniyor. O uyuduğu zamanlarda ise temizlik, yemek ya da telefon görüşmeleriyle geçtiği için yine birşeyler yazmaya fırsat kalmadan efe oğlan gayet enerjik bi şekilde tekrar uyanıyor. Bunların haricinde bu sene Efe oğlanla beraber gezebildiğimizce gezmeye çalıştık. 3 hafta Mersin, 1 hafta Erdek, 1 hafta Marmaris, 5 gün kadar da Belek yaptık. Genel itibariyle tatilimiz iyi geçti tabi oğluşun yemek yememesi başlıca problemimizdi. Marmarisde de baya bi hastalandı ateş, boğaz enfeksiyonu... Antibiyotikler ve yapılan iğnelerden sonra toparlandık çok şükür. Şimdilerde ise bütün enerjimi enjektörle boşaltmışlar gibi hissediyorum genel olarak böyleyim bu aralar. Yapılacak çok şey var ama bi yerden başlayamıyorum 24 saat yetmiyor mu sanki! Ev hanımı olmak, çocuk bakmak dünyanın en zor işiymiş meğer! Bu aralar ise kafamda yeniden işe başlayınca neler olacak sorusu! Az kaldı çok az...