17 Ekim 2008 Cuma

Uzuunca bir aradan sonra...

Yine baya uzun bir ara oldu farkındayım. Hep aklımın bir köşesinde bloguma bişey yazamayışımın vicdan azabıyla dolanıyordum. Neler mi oldu? Baya baya birşeyler oldu tabi. Yaz bitti, havalar soğudu, günler kısaldı, mübarek Ramazan geldi geçti, Bayram geldi geçti, oğluş da büyüdü tabi ki.... Artık silkelenip birşeyler yazma vakti dedim vee saat şu an 23:00 oğluşu zor uyuttum ben de biraz uykusuzluğa katlanıp bigisayarın başına oturma kararı aldım. Umarım resimler hızlı yüklenir! Bu kadar zahmete katlandıktan sonra bu yazıyı okuyan arkadaşlardan 1 er cümle de yorum istemekle çok olmuyorumdur herhade!


Yazın bitmesinden dolayı gayet mutsuzum sanırım havaların soğumasıyla birlikte artık eve kapanacağız. Oğluşla yazın öğleden sonraki gezilerimizin bu senelik sonuna gelmiş bulunmaktayız. Arada güneş açarsa yine burnumuzu bi dışarı çıkarıyoruz tabi ki. Onun haricinde hafta sonları babamızın bizi gezdirmesini bekleyeceğiz artık!

Kendimi bildim bileli ilk defa bir Ramazan ayı boyunca hiç oruç tutmadım. Firelerim olurdu tabi ki ama bu sene hiç tutmadım malum süt olayı. İnşallah kaza ederim ilerde bakalım!


Ardından gelen bayram bizim oğluşla ailecek geçirdiğimiz ilk bayram oldu. :D İlk gün Oğluş hasta olduğu için hiçbiryere gidemedik tabi. Arefe günü oğluşla baya bi gezdik tabi havaların birden soğuması ve ortalıkta dolaşan grip salgını da üstüne gelince ilk gribini de oldu yavrum. İşin ilginç yanı biz acemi anne baba oğluşun hasta olduğunu anlayamadık tabi her zaman yaptığı öksürük numaraları biraz artmaya başlayıp huysuzlanınca ve bayram sabahı koca adamlar gibi gözler sulu sulu, burun tıkalı, hapşırıklar, öksürükler olunca bizim jetonlar düştü... Allahtan ateşi çok çıkmadı. Ama benim için kötü bi deneyimdi kabul etmeliyim. Neyse Allah beterinden saklasın. Tabi bu durumda oğluşun biran önce konuşmaya başlaması için dualar ettim. İnşallah erken konuşur da derdini anlatır aksi halde anlamak baya bi zor oluyor hele benim gibi saf bir anne için! O yüzden oğluşla konuşma antrenmanlarına devam ediyorum hergün. Şimdilik 3 kelime öğrendi sanırım Annie, babababa, memmem :D Ne kadar bilinçli söylüyor tartışılır tabi! Evet ilk bayramımızda oğluş grip olunca biz de planladığımız çoğu yere gidemedik malesef, sağlık olsun. Çok şükür şimdi iyiyiz ama dışarı çıkarken artık sıkı giyiniyoruz.

Ve geçen doğum günüm inşallah yaşamım boyunca her doğumgünümde yanımda olursun oğlum..

Arkasından pazar günü benim boynum tutuldu. Tam iyileşemedim ama şimdi şimdi kendime gelmeye başladım. Sol tarafım boynum, sırtım ve belim feci durumda robot gibi dolanıyordum. O bişey değil oğluşu kucağıma alıp, öpüp, koklayıp, oyunlar oynamak bi yana altını bile değiştiremiyordum. Bu durumdan da en çok o etkilendi sanırım daha bi huysuz mızmız şu aralar. Uzuun uzuun suratıma anlamsız bakışlar atıyor bazen "beni neden almıyorsun" der gibi. O kadar alıştırmışım ki onu. Ben de alımışım tabi farkında olmadan yanımda yatarken ona doya doya sarılamamak o kadar kötüydü ki tarif edemem. Ama duur seeen hele bi geçsin kaçacak yer ara bi öpcem, bi sarılcam, bi hoplatcam seni; Bal böceğim :D